Adana kentinin bulunduğu Çukurova Deltası,
Akdeniz kıyılarından kuzeyde Toros Dağlari'nin yüksek tepelerine
uzanır. Yeryüzü şekilleri bakımından farklı iki
bölümden oluşur. Güneyde, il alanının yaklaşık %27'sini
kaplayan alçak, sıcak ve verimli ovalar yayılır. Bunların
başlıcaları, Seyhan, Ceyhan ve Tarsus ırmaklarının yüzyıllardan
beri sürüklediği alüvyonlarla oluşan Çukurova
Deltası (Adana Ovası olarak bilinir) ve Ceyhan ırmağının açtığı
boğaz ile Adana Ovası'ndan ayrılan Ceyhan Ovasıdır. İlin kuzeyi
tepelikler, yaylalar ve büyük bir bölümü Toros
sistemine bağlı dağlarla kaplı çok engebeli bir bölgedir.
İl topraklarının yaklaşık 'ü kaplayan bu bölümün
batısında Karanfildağı (3059 m), Güzeller Tepesi (3461 m) ve il
sınırının biraz dışında Demirkazık Tepesi (3756 m) gibi Orta
Toros'ların, Aladağlar adıyla bilinen, yer yer sürekli kar ve
küçük buzulların görüldüğü en
yüksek dorukları yer alır. Doğudaki dağlar, Doğu Toroslar adıyla,
Kuzey-Doğu yönünde birbirine koşut ve yer yer 2500 - 3000
m'yi aşan sıralar halinde uzanır. İlin kuzey ve güney
bölümleri arasında yer şekillerindeki bu ayrılık iklim, bitki
örtüsü, tarım etkinliklerinin niteliği, nüfus
yoğunluğu, kentleşme derecesi gibi bir çok konuda farlılıklara
yol açar. Denizden uzaklaştıkça karasal bir nitelik
kazanan Akdeniz iklim etkisi egemendir. Adana, nüfus sayısı,
yoğunluğu, artışı, kentleşme ve ekonomik gelişme hızı bakımlarından
başta gelen illerdendir. Nüfus yoğunluğu, Türkiye
ortalamasının iki katına yakındır (95 kişi/km²). Nüfusun
yaklaşık %66'sı (1/3'den çoğu il merkezinde) kentsel; %34'ü
de kırsal yerleşmelerde yaşar. Ilçe merkezlerinden kimileri
(Kadirli, Kozan, Ceyhan) nüfus sayıları ve işlevleri bakımından
birer orta boylu kent niteliğindedir. Adana ili, nüfus artış hızı
bakımından Türkiye'de 3. sırayı alır (yılda yaklaşık
%0.36).Çalışan nüfusun genel nüfusa oranı %40'ın
üstündedir. Bunun yaklaşık %65'i tarım, %15 işleme
endüstrisi kollarında çalışır. Türkiye'nin iç
ve dış ticaretinde önemli rol oynayan kimi tarım
ürünleri büyük ölçüde Adana'da
yetiştirilir. İl topraklarının yaklaşık %36'sı tarıma ayrılmıştır.
Tarımda makineleşme ve sulama çok
gelişmiştir. Ekili alanın yaklaşık %20'sinde tarım yapılır. Bu,
Türkiye ortalamasının iki katından fazladir. 19. Yüzyil'in
ikinci yarısında ABD'indeki uzun iç savaşın pamuk üretimini
aksatmasıyla artan dış istem, tarımın gelişmesinde etkili oldu. Bunun
sonucunda göçerlerin bir bölümü kışlakları
olan ovalarda yerleşik yaşama geçirildi. Böylece bir
çok yeni yerleşme kuruldu. Komsu Içel ve Hatay illerinde
de, Adana'nın güneyindeki bu ovalarda ekonomik bir
bütünlük içinde aynı gelişme sürecini
yasadı. 1950'den sonraki yıllarda yolların, liman ve sulama
tesislerinin yapılması, taşkınlıklara karşı önlem alınması,
bataklıkların kurutulması, yeni endüstri alanlarının kurulması
giderek artan ve çeşitlenen tarımsal ürünlerin
yetiştirilip işlenmesi sonucu buraya başka bölgelerden gelip
yerleşenlerin sayısı arttı. Adana Türkiye'nin sürekli ya da
en çok göç alan illerdendir. Her yıl özellikle
pamuk hasadı sırasında onbinlerce tarım işçisi, geçici
olarak Adana'ya gelir ve bunlarin birçoğu yerleşir. Son yillarda
Güneydoğu terörü nedeniyle göç alımı daha da
yogunlaşmiş durumdadir. Adana'da işleme endüstrisi özellikle
tarımsal ürünleri işleyen kollar 1950'den sonra
büyük gelişme gösterdi. Başlıcaları
çırçır, pamuk ipliği, pamuklu dokuma, besin maddeleri (un
ve bitkisel yağ), sabun, kereste, çimento endüstrileridir.
Ilde ayrıca bir çok tamirhane ve dökümhane de vardır.
Türkiye'deki endüstri işçilerinin yaklaşık %7'si
Adana'dadır. Ilin, İç Anadolu'dan Suriye ve Mezopotamya'ya
uzanan yollar üzerindeki konumu önemlidir. Toroslar ve Amanos
Dağları Birinci Dünya Savaşı yıllarında demir yoluyla aşıldı.
1950'den sonra iç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'ya
stratejik önemide olan düzenli kara yollarıyla bağlandı.